Ben uykumu çöpe attım bu sabah
Kâğıt gibi buruşmuş eski sevdaların yanına
Beyoğlu’nda bir simitçiye anlattım seni —
Bir kadınsın dedim, sesi boğulmuş eski bir türkü gibi
Kokladıkça karanfil, gözlerinden kış dökülüyor.
İsmet Amca hâlâ kapının önünde oturur,
Elindeki tesbih bir tren rayı
Kimin istasyona varacağı meçhul.
Beklemek bizde baba mesleğidir,
Ve unutmak hiç kimsenin…
Bir kere elimi tuttun da,
Parmaklarının arasında Eylül’ü sezdim.
O an anladım ki,
Allah bazı şeyleri boş zamanında yaratmış.
Sen bana dua gibi yüksel,
Ben sana küfür gibi susayım.
Çünkü aşk dediğin bazen
Bir türlü intihar edemeyen cümledir.
Zehra’nın mezarına güller diktim geçen hafta
Büyümedi. Çünkü toprak da aramızda taraf tutar.
Ben seni değil aslında,
Yanında susarken duyduğum şeyi özlüyorum.
İsmail Kafi Duymaz