GECEYE YAZILAN BİR YALANI YAKMAK
Sabaha karşı üçte —
Çaydanlık gürültü yapar,
Fakat kimse uyanmaz.
Yasemin, perdeyi içeri çekmiştir,
Hangi gözsüz rüzgârsa,
Adını unutmuş bu gecede.
Kahverengi bir mektup bulduk
Hıdır’ın sobasının arkasında,
İlk cümlesi eksik,
Son cümlesi “Ben seni gömdüm,
İbrahim.”
İbrahim kim? —
Karpuz çekirdeklerine anlatılmamış bir küfür mü bu,
Yoksa göğündür de gürlemesi eksik?
Her yerde o eski doğramalar:
Çivisinden utanmış çerçeveler,
Sanki her şey utangaç bu mahallede.
Dilimin ucunda bir kadın ismi —
Ama söylesem duvarlar duyacak.
Söylemesem, taş olacak içimde
Ve
Ali’nin mezar taşı gibi sabaha kadar susacak.
Biliyor musun,
Bütün aşkların fitilini yakan
Son kibriti de yuttum dün gece.
Ve midemde aydınlanmaya başlayan yangın
Aslında senin doğum günündü, Reyhan.
— İsmail Kafi Duymaz