Gecenin kalbinde bekçi Mezarlık Mehmet,
haraç mezat sattı yalnızlığı
üç liraya bir mezar taşı,
üstünde yazıyor: “Mahsun Gültekin, 1973 – ?,
cesedi henüz karar vermedi.”
Bir kadın geçti şimdi,
elinde zeytinyağlı enginar
ve bir çantasının içinde
annesiyle barışmamış çocukluk.
Her adımı sanki bir itiraftı:
“seni affetmedim,
ama yemeklerini özledim.”
Rakı kadehinde boğulan şiirler var hâlâ
Ahmet Arif’in sesiyle dolan radyolarda,
bir yastıkta kocayan sessizlikler,
ve Ermeni marangozun yaptığı tabut
satılmadı hâlâ, çünkü içine yatacak
birini bulamadılar.
Aşk dedik,
ama belki sadece alışkanlıkla
tuz serptik yaralarımıza.
Nihayet anladım:
Bi insanı sevmek, çoğu zaman
onu kimse olmasına razı gelmektir.
Ve ben seni en çok,
öldükten sonra tanımaya başladım.
İsmail Kafi Duymaz