Bu yazı, Martijn Benders’in bu Hollandaca makalesine dayanmaktadır. Öncelikle olan şu: Hafifçe gülümseyen bir yönetici, kendisinin çağırdığı polisin soykırıma karşı protesto eden öğrencilere kafalarına copla yukarıdan vurarak neredeyse beyin travması geçirmesine kayıtsızca bakıyor, ki bu kesinlikle yasal değil. Bu yönetici-öğretmenin derslerini takip etseniz, muhtemelen “özgüvenli bireyler yetiştirmek” temalı olurdu. Ve işte tam da bu noktada…
Amanita Beş: Zehirle Gelen Sessizlik
### Amanita 5 Gelin esas hikayeye, yani onun hikayesine dönelim, haydi, devam edelim! Önce bu şiir. Yevtushenko, aşk, zamanın geçişi ve doğayla uyum içinde olma deneyimini araştırıyor. Konuşan kişi, sevgilisiyle kırsal bir yerleşimde geçirdiği zamanı hatırlıyor, günlük yaşamlarının sadeliğini ve güzelliğini vurguluyor. Aşk, aklın hesaplarına ait değildir ve bir üçüncü ruh vardır, çiftin etrafında daireler…
İstanbul Aklını Hiçbir Zaman Tam Kaybetmez
İkindi vaktiydi—Kasımpaşa’da bir çocuk limon kabuğuna ağlıyordu böyle şeyler olur, biliyorum. Ama o gün, gökle yerin tam ortasında betonun damarına sinmiş bir yalnızlık vardı. Zühtü Bey, emekli postacı, hayatını mühür pullarıyla kapatmış, şimdi yokuş yukarı bir yalnızlık taşıyor sırtında— her adımıyla biraz daha unutuluyor. Fatoş, beşinci katta, her gün aynı pencereye yeni bir özlem asıyor,…
Kiremit Rengi Bir Akşamın Başında
Kiremitik bir akşamın alnına ismimi çaktım çakıyla — Rasim bu, dedim, öldüğüm yeri unutmamak için. Sakarya kenarında kurumuş bir inceldim annem yoldaş cigarasını sonuna kadar içti babam radio’yu sessize aldı o gece “Ölüm,” dedi, “adın geçince lal oluyor akşam ezanı.” Sevgilim Zeliha — saçları sinirli bir orman — beni öpmedi, sadece sol göğsüne bir kavun…
Amanita Dört: Zehrin ve Büyünün Sınırında
### Amanita 4 Bu bakış açısı, kısmen zekayı yalnızca insanlara ve belki de tuhaf balinalara atfetmekten kaynaklanıyor. Yazar, Amanita Muscaria üzerine birçok kitap okudu ve insanların, Kelt ormancılarının bu imparatoriçe mantarını bilip bilmediğini sorgulamalarını saçma buluyor. Tabii ki biliyorlardı. Mantar onlara doğrudan söyleyebilirdi, ancak ustalıkla bilgi edinmenin bu yolu batı dünyasında kayboldu veya popüler bilimin…
Cam Kırıklarından Doğan Semaver
Cam kırıklarından bozma semaverin dibinde bir aşk kaynıyor, farkında değil kimse. Fatma, saçlarını salmış eski bir geceye, açık pencerenin pervazından rüzgâr değil, sitem giriyor içeri. Tramvay geçiyor Galata’nın altından — hala Ayvansaray’da kalmış bir kelimeyi arıyor. Rakı masasındaki can simidiyiz birbirimizin, ama boğulmak da bizden sorulur çilingir sofrasında gözlerimizi toplayarak. Bir köpek havlıyor uzaktan adı…
Dün Gece Geceyle Evlendim
Geceyle evlendim dün gece, imam sarhoştu, ezan sustu, bozkırın ortasında bir tespih gibi dizildi sessizlik taneleri. Fatma’nın gülüşü geldi aklıma, çay gibi demli, çocuk gibi yamuk bir ağızdan dökülen dua gibi— ama ne Tanrı duydu, ne ben inandım. Penceremde bir turna kanadı çırptı, sonra gökyüzü el değiştirdi, mavi artık başka bir hükümetin rengi. Ahmet, mezar…
Fotoğrafın Suçu mu?
Bu yazı, Martijn Benders’in bu Hollandaca makalesine dayanmaktadır: https://martijnbenders.substack.com/p/zou-het-aan-de-foto-liggen 15-04-2025 Nedense Amazon, Willem derlemesinin Portekizce versiyonuna sürekli takılıyor. Acaba bu, profil fotoğrafı yüzünden mi? Oysa fotoğraf diğer dillerde gayet kabul gördü. Portekizlilerde bir tür mantar fobisi mi var acaba? Yoksa alarm zillerini çaldıran şey sauna mı? Bilemiyorsun. Tuhaf bir fotoğraf bu: saunada sinek mantarı yemek….
Amanita 3: Zehrin ve Güzelliğin Buluştuğu Nokta
Amanita 3 Aynı zamanda Amanita muscaria’nın büyük miktarlarda tüketiminin şaman, büyücü, sihirbaz, cadı veya hangi etiketi tercih ederseniz edin bu yolda olanlar için ayrılması gerektiğine inanıyorum. Bu mantarın başka boyutlara açılan bir kapı olduğunu asla unutmayın ve içindeki varlıklar sizin can sıkıntınızı gidermek için orada değiller. Amanita muscaria’nın küçük dozlarda tıbbi kullanımları olsa da, hayatın…
Amanita 2: Zehrin ve Büyünün Eşiğinde
Yazarın Girişi Bu kitap, Amanita Muscaria, yani Mantarların İmparatoriçesi’ni kutluyor; insanlığın evrimi boyunca sürekli bir yol arkadaşı. Ancak, sadece bin yıl önce, belirli bir grup, onun etkisinin istenmeyen olduğunu düşündü ve onu insan diyetinden yasakladı. Eğer amaç, insanları görünmez, soyut bir varlığı yaldızlı bir sarayda tapmaya ikna etmek ve eğer amaç, doğal dünyayı kutsal bir…